Asrın Projesi: Bir Kuşak Bir Yol

Modern İpek Yolu olarak adlandırılan ve başrolünü Çin’in çektiği Bir Kuşak Bir Yol(One Belt One Road)projesi 1 trilyon dolarlık yatırımı ve 3 milyardan fazla nüfusu bünyesinde barındırıyor.Tam 69 ülkenin dahil olduğu proje, Asya’nın en doğusu ile Atlas Okyanusu’nun Avrupa kıyılarını birbirlerine bağlayacak.

Projede ulaşım ağları, enerji ağları ve telekomünikasyon yoluyla uluslararası entegrasyon hedeflenmektedir. Proje; 69 üye ülke, dünya GSMH’nın %42’si, dünya nüfusunun %64’i, karaların %40’ı, bilinen enerjinin %75’ini kapsamaktadır. Çin 30-35 yılda projeyi tamamlayarak kuruluşunun 100. yılana (2049) yetiştirmeye çalışmaktadır

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından 2013 yılında ilan edilen “Bir Kuşak Bir Yol” (One Belt One Road-OBOR) projesi, eşi benzeri olmayan bir pazarda 3 milyar nüfusu ilgilendiren bir yatırım projesi. Proje, başta Asya-Avrupa hattındaki önemli ekonomiler arasında bir ulaştırma altyapısı, ticaret ve yatırım bağlantısı kurmayı amaçlıyor. Sonraki zamanlarda küresel bir kapsama ulaşan projenin kara ve denizden iki önemli uluslararası ticaret güzergahı bulunuyor; kuşak kısmını oluşturan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve yol kısmını oluşturan Deniz İpek Yolu.

Kuşak (Belt) nedir?

Kuşak kavramı ile Orta Çin’den başlayan ve Moskova, Rotterdam üzerinden Venedik’e uzanan karayolu, demiryolu, petrol ve gaz boru hatları ve diğer altyapı projelerinden oluşan bir kara ulaştırma ağları bütünü kastediliyor. Proje kapsamında, tek bir rota yerine, Asya-Avrupa yönünde kara köprülerinden oluşan koridorlar planlanıyor.

 

Planlanan güzergahlar ise şu şekilde:

*Çin- Moğolistan- Rusya

*Çin- Merkez ve Batı Asya

*Çin- Hindi Çini Yarımadası

*Çin- Pakistan

*Çin- Bangladeş- Hindistan- Myanmar

Türkiye, bu koridorlar içinde Orta Koridor olarak adlandırılan Çin- Merkez ve Batı Asya Koridoru üzerinde yer alıyor. Türkiye Asya-Avrupa arasında ki köprü görevini bu projede de gösteriyor ve projenin en önemli paydaşlarından biri konumunda.

 

Yol (Road) nedir?

Yol kavramı, projenin denizyolu ağına karşılık geliyor. Proje kapsamında güney ve güney doğu Asya’dan Doğu Afrika ve Akdeniz’in kuzeyine kadar uzanan deniz bölgesinde limanlar ve diğer kıyı yapıları ağı planlanıyor.

Proje kapsamındaki kara ve deniz güzergâhları Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarını geçerek Çin ekonomisi ile gelişmiş Avrupa ekonomisinin birbirine bağlanmasına olanak sağlıyor. Girişimin, aynı zamanda diğer ülkelerle kurulan çok yönlü işbirlikleri sayesinde Çin’in küresel sorunların çözümünde merkezi oyuncu olmasının da önünün açarak, katkı sağlacayacağı belirtiliyor. Çincesi ‘I dai, I lu’ olan projenin, Çin’in dünya siyaseti ve ekonomisinde yükselen rolü açısından, 21.yüzyıla damgasını vuracak.

 

Türkiye Açısından Bir Kuşak Bir Yol

Türkiye’nin içinde yer aldığı Orta Koridor, tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması amacı taşıyor. Orta Koridor’a yapılacak yatırımlar toplamının 8 trilyon doları bulması bekleniyor. Türkiye, OBOR projesinde alternatif koridorlardan birisi olan Orta Koridor üzerinde bulunduğu için jeopolitik bir konuma sahip. OBOR güzergahında kritik bir noktada yer alan Türkiye, jeopolitik konumunun güçlü olması, güçlü üretim ve yüksek potansiyeli, Karadeniz taşımacılığında önemli bir aktarma ülkesi olması gibi üstünlükleriyle öne çıkıyor. Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüleri, 18 Mart Çanakkale Köprüsü, Avrasya Tüneli gibi mega projeler ile, Çin’in ‘Bir Yol Bir Kuşak’ projesine önemli lojistik ve ulaşım fırsatı verecek önemli bir halka konumunda.

Ülkemiz projenin tam merkezinde yer alıyor.Bu konum avantajından faydalanarak ülkemiz son yıllarda geliştirdiği Asya ülkeleri ile ilişkilerini daha da geliştirebilir ve bunu Avrupa pazarını kaybetmeden yapabilir.Ekonomide denge politikası burada büyük önem arz ediyor. Ayrıca bu proje sayesinde ülkemiz tüccarlarına Çin pazarına açılmak için büyük bir fırsat doğuyor.

 

Son olarak, Çin 21.yüzyılın en büyük projesiyle büyüme politikasını değiştiriyor. Bu proje sayesinde; ihraç fazlası üretim ürünlerini daha kolay bir şekilde ihraç edebilecek ve kendine gereken ham maddeleri özellikle Afrika ülkelerinden alabilecek. ABD ise bu projeyi kendi ambargosuna karşı en büyük tehdit olarak görüyorlar ve ticaret savaşlarının altında ki en büyük sebepte bu proje olabilir. Her ne kadar ABD karşı olsa da proje planlandığı şekilde devam ediyor ve geçtiğimiz aylarda Türkiye’den ilk tren Avrupa’ya yola çıktı.

Kaynakça: Wikipedia / Sputnik

Yazar: Sertaç Kevran

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir